Ah, kahinat. Hep agzima siciyorsun sen benim boyle. Birden bire, bir okyanusa itiyorsun beni, doldur ruhunu doldurabildigin kadar. Sonra, o okyanusta, bir firtina cikariyorki, benide tam onun gobeginin ortasina koyuyor. Sonra, ben, dunyam, gezegen, evren, kahinat birbirine karisiyor. Sonra, tekrar durgunlugu gozler olup, bekliye duruyorum.
Kafami karistirip duruyorsun, bir gun nazli, bir gun atakta, bir gun pisman, kararsiz, sonrasindada kabullenmeye calisip, o ilk gecedeki elektrigi hissetmeye calisip duruyorum. Kararlar, saat basi degisiyor. Bir gun he tamam diyorum, sonra gordugum seyler, sogutuyor, yada ileride bir sozcuk benim icimi tekrardan sicacik ada vapurunda verilen bir cay gibi isini veriyor. Bilemiyorum, emin olamiyorum, dogalmidir bu? Tam verilen gazin sonucumudur bu?
No comments:
Post a Comment