Insan bir kere kirilsin. Kimse isteye isteye, bile bile zaten ne kirilmak ister, nede bunun icin caba sarfeder. Ama, eger kiriliyorsada, gerci bu herkes icin cok farkli ama, ben bir kere kirildiktan sonra tekrar herseyin eskiye donmesi zor benim icin. Gorduklerimi gormemezlikten gelemiyorum artik. Saniyorum ki, bunun icin cok fazla buyudum vede artik butur konularda pragmatist olmaya basladim. Ona gore devamli karar alip, tekrar tekrar kendimi kontrol edip, olaylari el atlina alip, ona gore devam etmeye calisiyorum. Anneme benzemisim bu konuda. Bir kere kirilinca, kendi kabuguma cekiliyorum, ve sonra yavastanda olsa, o kisiyle ilgili alakami ve bagimi kesiyorum, birakiyorum, bitiriyorum. Olmasa daha iyi olurmus gibi geliyor ve sonrada bunu mantikli bir sekilde principlelara dokup, maddelere ayiriyorum. Ve bilemezsin ne kadarda faydali oluyor. Sogutmak istiyorsan beni, kirdur, gunun birinde hic beklemedigin bir anda, kendimi geri cekip kaybolup gidiyorum sana gore gecmisin sayfalarina, kendime gore ise gelecegin daha yazilmamis sayfalarina.
Galiba artik bizim hikayemizde bu olucak. Birbirimizden yavas yavas kopucaz. Kahveler azalicak, yemekler azalicak, ugrayip sormalar azalicak. Ve bunlar olurken, birbirimize anlattigimiz, ozel hikayeler ve kendimizle iligili sirlarin ciddiyet seviyeleri degisicek, derinden yuzeysele dogru bir akim basliyacak. Sirlar verilmiyecek ve detaylarda bunla beraber kaybolucak, yada soylenmiyecek, soylenende varsa bunlar zararsiz perspektiflere cekilip oyle anlatilicak.
Ve iste, buda sana benim elveda mektubumdur. Her ne kadar isteyemeyerekten ve bilincsiz bir sekilde yazmis olsamda bu entry'yi. Daha fazlasi olamaz, ki ben cok kirildim senin karsinda.
No comments:
Post a Comment